“Yaşam kaynağının hikayesi.”
Canlıların biyolojik yapılarının büyük bir kısmını oluşuran su, dünyaya gelme, büyüme ve gelişme dönemlerinde tüm canlıları için vazgeçilmez hayati öneme sahip bir yaşam desteğidir. Doğada katı, sıvı ve gaz şeklinde bulunan su, farklı farklı kaynaklar ile canlıların yaşamında bulunur.
Dünya yüzeyinin dörtte üçü sularla kaplıdır. Ancak bu suyun büyük bir kısmı tuzlu su halinde denizlerdedir. Dünya su rezervinin ancak % 2,6’sı tatlı sulardan oluşur. Su yeryüzünde sürekli hareket halindedir. Su kullanılır fakat tüketilemez. Kullanılmış olan su genellikle aynı miktarda kirletilmiş olarak yeniden çevreye verilir. Denizlerden buharlaşarak atmosfere karışan su yağışlarla yeryüzüne taşınır. Yeryüzüne düşen yağışın bir kısmı yeraltına sürüklenirken bir kısmı da akış halinde yeniden denizlere döner. Yer kabuğu tarafından tutulan su da buharlaşma ve bitkilerin transpirasyonu yoluyla atmosfere karışır. Bu olaya hidrolik çevrim denir.
Yeryüzünde böylesine bol olarak bulunan suyun, özellikle insanların kullanması için gerekli olan hijyenik yapıda bulunması nadirdir. Her ne kadar görünen yüzü ile dünyanın dörtte üçü sular ile kaplı olsa da, günümüzde en büyük problem sağlıklı, sürekli kullanılabilir su kaynaklarının yetersiz olmasıdır.
Su, canlı varlıklar için yaşamsal önemi olan bir maddedir. İnsan için suyun yaşamsal öneminin bir göstergesi vücudumuzun %50-80 arasında su içermesi, başka bir ifadeyle sudan oluşmuş olmasıdır. İnsan organizması günde 2.5 litre kadar suyu değişik yollardan dışarıya atar. Normal yaşamsal vücut fonksiyonlarının sürmesi için vücuttaki su rezervlerine ihtiyaç duyulmadan, bu miktarın yerine konması gerekir. Dolayısıyla bir insanın günde en az 2.5 litre suya ihtiyacı vardır.
Vücudumuzda günlük metabolik olaylar sonucu, yağ, karbonhidrat ve proteinlerden 300 ml kadar su üretilir. Ayrıca gün boyu alınan besinlerle de ortalama 700 ml kadar su alınır. Beslenme normal ve metabolizma yeterli ise, 1 litre su gereksinimin karşılanması garantiye alınmış olur. Geriye kalan ve yaşa bağlı olarak 1.5-2 litre arasında değişen su gereksiniminin içilerek karşılanması gerekir. İnsanoğlu yaşadığı toplum, kültür ve geleneklerine bağlı olarak su gereksinimini kaynak suyu, Doğal Mineralli Maden Suyu, meyve suyu, şehir şebeke suyu, çay, kahve, çorba gibi uygun içeceklerden sağlar. Dolayısıyla, günlük ek olarak alınması gereken su miktarı 1.5-2 litre kadardır.
Su, kimyasal ve biyolojik özelliklerinin yanı sıra medeniyetlerin oluşmasında, coğrafi ve siyasal sınırların şekillenmesinde de son derecede etkili olmuş, hayat kaynağı bir değerdir.